21 Nisan 2013 Pazar

Nevşehir

İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan Nevşehir, bambaşka bir alem. Sadece kelimelerle veya fotoğraflarla yaşanacak türden bir yer değil. Hasandağı, Erciyes ve Güllüdağ'ın püskürttüğü lavların, uzun zaman boyunca rüzgar ve yağmur tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkan tabakalar, Nevşehir'i kendine özgü bir il kılıyor. Aslında genel olarak Kapadokya adı verilen ve Kayseri, Kırşehir, Niğde ve Aksaray'ı da içine alan bölge, özelde Nevşehir ile anılır hale geliyor. Bizde bu enteresan ilimizi görmek üzere arkadaşım Alper ile birlikte geceyarısı yollara revan oluyoruz.  

Ankara, Kırıkkale, Kırşehir güzergahı üzerinden yolumuza devam ederken, Nevşehir tabelasının pek fazla yer almayışı dikkatimizi çekiyor. Kırşehir yönünden Kayseri tabelaları ile devam ettiğimiz yol, bir tane Nevşehir tabelası ile ayrılıyor ve Hacıbektaş ilçesine doğru devam ediyor. İstanbul'dan yaklaşık 7 saatlik bir yolculuğun ardından Nevşehir'in kuzeyi Hacıbektaş'tan şehre giriş yapıyoruz. Sabah saat 06:30 olmasına rağmen Hacıbektaş ilçesi fazlasıyla kalabalık. Hacı Bektaş Veli'nin türbesi saat 08:00'den itibaren ziyaretçilere açılıyor. Biz biraz erken varmamıza rağmen türbeyi dışarıdan ve iç avludan gezme fırsatı buluyoruz.




Hacıbektaş ilçesinin doğusunda Ürgüp ve Avanos yer alırken, güneyinde Nevşehir'in merkezi bulunuyor. Kalacağımız yer olan Ürgüp'e gitmeden evvel Nevşehir merkezde kahvaltı yapıyoruz. Yol boyunca pek çok taş figür bize eşlik ediyor. Nevşehir'in en büyük avantajlarından biri, ilçelerinin birbirine çok yakın olması. Böylelikle birbirinden özgün yerleri peşi sıra inceleme fırsatı buluyorsunuz.

Öğle saatlerine doğru Ürgüp, Ulaşlı Köyü'ne geçiyoruz. Kaldığımız otelde ve Nevşehir genelinde pek çok Japon turistin olması dikkatimizi çekiyor. Turizm bilgilendirme tabelalarında dahi İngilizce'den sonra, ikinci yabancı dil olarak Japonca yer alıyor. Gecenin yorgunluğunu bir nebze de olsa atmak için otelde kısa süreli dinleniyoruz. Lakin günü kaçırma endişesi daha baskın geliyor ve dinlenme faslını uzatmadan turlamaya başlıyoruz.

Ürgüp merkezi oldukça kalabalık. Tarihi hamamlar, camiler, müzeler, pek çok eser mevcut. Betonlaşmanın esaretine düşmüş İstanbul gibi illerden sonra, tamamıyla taş yapının ve mimarinin (Nevşehir merkezi hariç) hakim oluşu oldukça ilginç geliyor. Bir televizyon dizisinin çekildiği tarihi konak, bölge turizmine ayrı bir ivme katmış. 




Peri Bacaları olarak anılan bölgeye ulaştığımız zaman enfes bir manzara bizleri karşılıyor. Aslında bu manzara, şehirde mevcut olan pek çok benzer siluetin ufak bir parçası. Erciyes Dağı'nın manzaraya kattığı ayrı hava tarif edilemez. Japon turistler burada da epey varlar :)


Bölgedeki esnafta hediyelik eşyalar epey uygun fiyatlara satılıyor. Ufak bir peri bacası biblosunu 1.5 TL'ye alabilirsiniz. Avanos yönüne doğru ilerledikçe müzeleştirilen pek çok yer görüyoruz. Bu bağlamda Müze Kart, epey iş görüyor doğrusu :)


Ürgüp üzerinden yolculuğumuz Zelve ve Göreme yönüne doğru ilerliyor. Zelve, Müze Kart veya 8 TL karşılığı girilen bir açıkhava müzesi. İçinde tarihi pek çok kiliseyi barındırıyor. Çevresindeki esnaf oldukça sıcak kanlı ve yardımsever. Sohbete daldığınız zaman saatlerinizi sıkılmadan geçirebilirsiniz. Zelve'den sonra gittiğimiz Göreme ise ayrı bir kalabalığa sahip. Buradaki doğa harikalarına da giriş paralı. Göreme merkezi biraz daha şehirleşmiş bir hava veriyor. Sabah saatlerinde (ortalama 07:00 gibi) havalanan balonlar için görüşebileceğiniz pek çok aracı firma burada yer alıyor.





Daha öncede belirttiğim gibi, ilçelerin birbiri ile çok yakın oluşu, kısa sürede pek çok yer görmenize vesile oluyor. Göreme'yi de tamamladıktan sonra direksiyonu Avanos'a doğru kırıyoruz. Avanos'ta epey çömlekçi yer almakta. Bu gerçi diğer tüm ilçeler için böyle lakin Avanos'ta sayının arttığını görüyoruz. Ayrıca bu çömlekçilerde, yapım aşamasını ücretsiz görmek ve hatta denemek dahi mümkün. Avanos'ta turist yoğunluğu nispeten de olsa düşük ve ilçe daha şehirleşmiş bir görüntü veriyor. 



Kısıtlı zaman aralığında Nevşehir'in diğer ilçelerini görmeyi de ziyadesiyle isterdik. Lakin bu kısıtın mevcudiyeti sebebiyle, ertesi gün Acıgöl'den de geçerek Aksaray'a doğru yol almak durumunda kaldık.

Son olarak Nevşehir mutfağından kısaca söz etmek gerekirse; hamur işi sevenler için Nevşehir Mantısı ideal. Lakin et türüne yönelik olarak, kuzu etinden yapılan, birazcık bekleme süresi isteyen lakin hazırlanış şekli ile  ilgi çeken Testi Kebabı tercih edilebilir.

Allahaısmarladık.