15 Mayıs 2013 Çarşamba

Amasya

Geçmişi ve bugünü, bünyesinde dengeli bir halde sentezleyerek muazzam bir şehir belirmiş ve adına da Amasya demişler. Evet, şehir merkezinde Yeşilırmak’ın aktığı bu huzurlu şehir, kendine has karakteri ile ülkenin önemli bir parçası. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Fatih’ten, Yavuz’a, 2. Murat’tan, 1. Mehmet’e pek çok padişah, bu güzide şehirde şehzadelik yapmış. Bu sebeple şehzadeler şehri olarak da bilinir Amasya.



İstanbul’dan yaklaşık 700 km’lik bir mesafe kadar uzakta bulunan şehir merkezine, TEM otoyolu Yeniçağa ayrımından girerek, sırasıyla, Çerkeş, Ilgaz, Tosya ve Merzifon üzerinden ortalama 7 saatte erişilebilir. Bu yolculuk esnasında, bize her şehir dışı yolculuğunda olduğu gibi yine TRT-FM eşlik ediyor. :) Hafifçe yağan bir yağmurla beraber dolandığımız şehir merkezinin tarihi dokusu özenle korunmuş. 


Tarihi 2. Beyazıd Camii, yaklaşık 650 yıllık mazisi ve avlusundaki ahşap abdesthanesi (kubbe içindeki hat yazıları görülmeye değer), külliyesi, ahşap sanatına dair müzenin mevcudiyeti ile şehrin tam merkezinde yer alırken, yerli turistlerin akınına uğruyor. Avludaki dikkat çekici bir başka unsur, 500 küsür yıllık çınar ağacı. Cami hizasında eski dönemlerden kalma Saraçhane Camii ve Gümüşlü Camii de yer almakta. Aynı ada içinde Kadastro Müdürlüğü’nün hemen arkasında tarihi bedesten var. 





2. Beyazıd Camiinin paralelindeki yolun hemen yanından, Samsun’dan Karadenize’e dökülen Yeşilırmak geçmekte. Irmağın içinde pek çok ahşap su değirmenleri mevcut. Bölgede şehzadelik yapan padişahlara ve Kurtuluş Savaşı dönemine ait büstler, bu hizada yer alıyor.




Yeşilırmak’ın diğer cephesinde ise yüksek dağ eteklerinde inşa edilmiş kahverengi ve beyaz renklerdeki ahşap Amasya evleri bulunuyor. Bu yapılar zemin üstünde ya tek ya da iki katlı. Mimari olarak Kastamonu, Beypazarı ve Safranbolu evlerini andırıyorlar. Çoğu, pansiyon-otel olarak kullanılmakla birlikte, yerel lezzetleri tattırma amacıyla lokanta olarak faaliyet gösterenleri de var. 



Lokanta demişken bölgeye has yemekleri saymak gerekirse aklıma gelenler keşkek, baklalı dolma ve toyga çorbası. Fiyatlar epey makul. Baklalı dolmayı tavsiye ederim. O çok meşhur Amasya elmasını tatmak istedik. Lakin Mayıs ayı sebebiyle mevsimini kaçırmışız.


1800’lü yıllarda hizmet vermeye başlayan saat kulesi, Hükümet Köprüsü yapılırken yıkılmış, 2002 yılında ise tekrar inşa edilmiş. Şehir merkezinde, Amasya evlerinin hemen arkasında Kral Kaya Mezarları bulunuyor ve irili ufaklı 23 adet kaya mezarı yer alıyor. Bu bölgeyi, tepelere tırmanarak ziyaret etmek durumundasınız. Aklınızda olsun.



Amasya Müzesi, farklı medeniyetleri bir anda hissedebileceğiniz ilginç bir yer. Roma'dan Osmanlı'ya pek çok eser burada sergileniyor.

Amasya’nın önde gelen ilçeleri Suluova, Taşova ve Merzifon. Kaplıcaları ile ünlü olan Merzifon’da ne yazık ki çok fazla vakit geçirme imkanı bulamadık. Aynı durum diğer ilçeler içinde geçerli.


Amasya pek çok kez gezilip görülmeye değer bir şehir. Biraz daha vakit ayırabilseydik serzenişi ile şehirden ayrılmak durumunda kalıyoruz.



Allahaısmarladık.